27 Ekim 2011 Perşembe

Günler geçiyor..

Türkçe, tarih, coğrafya, matematik, psikoloji felsefe..
Test, tarama, deneme..
Günler böyle geçiyor.
Havalar da garip bir öyle bir böyle.
Ama çok kötü bir şey yok çok şükür :)

25 Ekim 2011 Salı

Hevesim kırıldı.

Yıllardır deli gibi öğretmen olmak istiyordum ben ama artık korkuyorum..
Sınavı falan kazanmayı geçtim artık. Okuduktan sonra ne olacağım diye düşünmeye başladım.
O yüzden ders çalışma azmimde yine bir düşme oldu.
Kitap açmak, tek bir tane soru çözmek istemiyordum ki dershanenin ilk başlarında günde 300 soruya yakın çözüyordum..

Dün çok güzel bir gün geçirdim.
Arkadaşlarımın yanındaydım bütün gün.
Güldüm, eğlendim, kendimi değerli hissettim.

Akşam yanıma gelen arkadaşımın bir haberiyle buruldum biraz.
Burulmak değil aslında da, ne bileyim.
"Şu kızla konuuyormuş" dedi.
Yok yok öyle içim falan acımadı da. Değişik bir şey işte.

Elimde iki tane değerli kitap.
Çok sevdim ben kitaplarımı.

Şimdi gidip ders çalışmam gerekiyor blog.
Yarın taramaya girmem gerekiyor..
Gerekiyor da gerekiyor işte.

Şu dengesiz ruh halimden de nefret ediyorum.
Yarım saat önce çok iyiyken şimdi durduk yere kafam bozuluyor.
Amaaaan.
Hadi gidiyorum.

22 Ekim 2011 Cumartesi

Merhaba  blogcum.
Yine sıkıldım siyahtan. Ben zaten siyah sevmem ki.
Kalkıp ders çalışmam gerekiyor şu anda.. Tekrar yapmam gerekiyor.. Anlamadığım matematik konularını anlayıp test çözmem gerekiyor ama hiç halim yok bugün.
Bu sene sınavı kazanmam lazım.
Zaten her puanımı sorana verdiğim cevap karşısında "Aaa sen niye gitmedin ki bir yerlere o zaman rahat rahat yerleşirsin" laflarını duymaktan sıkıldım. Gitmedim lan işte istediğim yer olmadı gitmedim.
Neyse.
Gidiyorum ben tembellik yapmaya.
Hoşça kal blog.

21 Ekim 2011 Cuma

"Sağır ediyorsa sessizlik ve kör ediyorsa aydınlık, sadece sana görünen ve kimseleri inandıramadığın bir hayalet gibi yanı başında oturuyorsa yalnızlık, bu gece .. Hep aynı saatte kapıyı çalan bir düşman gibi bekliyorsa seni ve canına kastedecek bir kılıç gibi sallanıyorsa tepende , unutabilmek için hepsini, biraz uyu"


Cem Adrian. 

Uyumak güzeldir, kendi irademizle olduğu sürece :) 

16 Ekim 2011 Pazar

İnsan hep yalnız aslında.

Bazen sadece sığınacak bir liman arıyorum. Buluyorum da ama benden önce o limana sığınan da çok olmuş. Sığınanlardan birine bağlanmış meğer liman da. Gitse de gemi gözü hep denizdeymiş. Yapacak bir şey yok.
Arkadaşlık daha da beter durumda. Vahim bir yol izliyor. Siz kimin arasını yapsanız o kalkıp size sırt dönüyor.. Biz herkese yetişmeye çalışırken kendimizi unutuyoruz. Sonra da bir bakıyoruz bize kimse kalmamış. Kendime dönüp bazen; Millete verdiğin değeri kendine verseydin şimdi böyle olmazdı diyorum.
Geçen sene çok şey yaşadım ben bu arkadaşlık olaylarından. Aslında en iyisi kimseyle çok yakın olmamak sanırım, en iyisi günü birlik arkadaşlıklar. Çünkü bu devirde artık dost, arkadaş demek , gelecekteki düşmanın demek oluyor. İstisnalar tabii ki var ama artık çok az.
En iyisi insanın ailesine sarılması. Sıkı sıkı. gerçekten annemle, babamdan başka hiç ama hiç kimseye güvenmiyorum.
Bazen Allah'a dua ediyorum,bana birisini göndersin diye. Ama sonra.. Ya ona da güvencim boşuna çıkarsa ?
Allah annemi, babamı başımdan eksik etmesin.

Kendi değerlerinden herhangi bir insan uğruna vazgeçtiysen,
O insana dönüp iyice bak:
O insan artık ya her şeyindir ya hiçbir şeyin..

*P. Auster

15 Ekim 2011 Cumartesi

Soğuk.

Kışı hiç sevmiyorum. Üşüyorum.
Üşürken bir şey de yapamıyorum.
Hava hep kapalı. Akşam mı sabah mı belli değil.
Duş almaya da üşeniyorum kışın.
Bir de doğal gaz faturalarına zam geldi.
Yok abi yok hiç sevmiyorum.

13 Ekim 2011 Perşembe

Hayal kırıklığına uğramamak için hayal kurmamak.

Arkadaşım benim için bir sürpriz hazırlamıştı.
Birlikte çok sevdiğimiz birinin programına gidecektik. Yer ayarlamıştı ikimiz için.
Eğlenecektik, daha bir sürü şey..
Üstelik bu sürprizi doğum günüm için hazırlamıştı. Hediye olarak.
Ama babam faktörünü unutmuştuk.
Gayet güzel hayal kurarken babamı hiç düşünmedik.
Ve sonuç olarak izin alamadım. Benim yerime başkasıyla gidecek şimdi.
Tek karda olduğum yön; Onun benim için neler yapabileceğini, ne kadar değer verdiğini görmem oldu.
Gerçi bu da yetti bana ama ..

Şu an düşünüyorum;
Acaba insan hayal kırıklılığına uğramaması için hayal kurmaması mı gerekiyor ?
Peki böyle ne kadar gider ki ?
İnsan hayal kurmadan yaşayamaz ki..

10 Ekim 2011 Pazartesi

Beni kütüphaneye gömün.

9 Ekim 2011 Pazar

Buraya her gün yağmur yağıyor.
Ama benden başka herkes belirli günler de yağdığını zannediyor.
Hayır.
Yağmur hep burada, benimle :)